Peugeot, 30 Mayıs 1916’da efsanevi “Indy 500 Mile Race” yarışını kuyruklu yıldızı andıran L45 yarış otomobili ile kazandı. Bu zaferden bir yüzyıl sonra ise Peugeot L500R HYbrid Vision Gran Turismo geçmişin şampiyonuna selam duruyor. 20. yüzyılın başlarında hayat bulan Peugeot yarış otomobilinin performansı ve tutkusu, ince işlenmiş bir zarafet ve en son teknoloji ile günümüze taşınıyor.
Otomobilin tarzındaki göze çarpan unsur ise aracın yere yakınlığı. Sürücünün içinde bulunduğu kabinin yüksekliği asgari düzeyde tutuldu ve toplam yükseklik yalnızca 1 m’de kaldı. Aerodinamik özellikli bir yapı ile son bulan ve âdeta L45’e gönderme niteliğindeki arka kısımda, 3008’den aşina olduğumuz ve günümüz Peugeot kimliğinin bir parçası hâline gelmiş üçlü pençe tasarımlı arka ışıklar yer alıyor.
Sürücüyü çevreleyen kokpitte, çeşitli bilgilerin yer aldığı iki hologramdan oluşan, yakın gelecekte karşılaşabileceğimiz türde bir kullanıcı arayüzü yer alıyor. L500R tek koltuklu olmasına karşın, L45’te gerekli olan yardımcı pilotun görevini, bu sistem yer alan sanal yardımcı pilot üstleniyor.
Güç aktarım organlarında ise 1,6 litrelik 4 silindirli turboşarjlı motor ve iki tane elektrik motor bulunuyor. 7.154 Nm azami torkuna sahip sistem 500 BG güç üretiyor. Son teknoloji ürünü malzemelerin yer aldığı otomobil, 1.000 kg ağırlığı sayesinde 0-100 km/sa hızlanmasını 2,5 saniyede tamamlarken, 1.000 m mesafeyi ise yalnızca 19 saniyede kat edebiliyor.
Peugeot, motor sporları dünyasında yalnızca Indy 500’de değil; Le Mans, WRC ve Rally Raids gibi dünya çapındaki pek çok yarışta da boy göstermeye devam ediyor. Bu yenilikçi makine, Peugeot’nun ruhunu ve geleceğe dair tutkusunu bir araya getiriyor.
2015’in Haziran ayında size ‘Peugeot Vision Gran Turismo’yu getiren Peugeot, iki yeni makinesini daha görücüye çıkardı: ‘L500R HYbrid Vision Gran Turismo’ ve ‘L750R HYbrid Vision Gran Turismo’.
B...
